IQNA

İmam Hüseyin (a.s) tüm milletler ve bütün asırlar için hidayet ışığıdır

10:16 - August 17, 2022
Haber kodu: 3477084
Türkiye’den dini ilimler araştırmacısı Zeynep Erkut şunları söyledi: "İmam Hüseyin (a.s) en başından beri hidayet ve doğru yolu aydınlatan bir ışık olmuştur ve doğru yola ulaşmaya muvaffak olan herkes hangi zaman ve mekanda olursa olsun, bunu İmam Hüseyin’ in yol gösterici yüzü ve hidayet edici ışığına borçludur."

Aşura hadisesi, İslam tarihinin en önemli siyasi ve toplumsal değişimlerinden ve Peygamberlerin risalet görevinin devamlılığı çizgisinde gerçekleşen eşsiz olaylardan biridir, bu yüzden mutlaka doğru bir şekilde araştırılıp analiz edilmelidir. Bu güne kadar bu konuda çeşitli araştırmalar ve analizler ortaya konulmuştur ki bazıları kayda değer araştırmalardır.

Türkiye’den dini ilimler araştırmacısı Zeynep Erkut, Muharrem ayı münasebetiyle IQNA Haber Ajansı'na konuştu.

IQNA: Türkiye halkı özellikle de Ehli Sünnet olanların Aşura ve İmam Hüseyin’e bakış açıları nasıldır ve Muharrem ayını nasıl geçiriyorlar?

Türkiye Müslümanlarının çoğunluğunu Ehli Sünnet mezhebine sahip kişiler oluşturmaktadır.  Önceki yıllarda Aşura gününü sevinç ve  bayram günü kabul ederlerdi, ancak son yıllarda basın-yayın organlarında, sosyal medyada ve şehir meydanlarında yapılan çok değerli tebliğ çalışmaları sayesinde, Türkiyeli Ehli Sünnet kardeşler arasında da Aşura günü Peygamber-i Ekrem’ in (a.s) evladının şehadet günü olarak anılmaya başlandı ve tebrik yerine birbirlerine taziye iletmeye başladılar.

IQNA: Aşura olayının gerçekleşmesi üzerinden asırlar geçmiştir, size göre İmam Hüseyn’ in bu hareketinin araştırılması hangi faydayı sağlayacaktır?

Aşura kıyamı ve İmam Hüseyn’ in hareketinin gerçek hedefinin doğru bir şekilde araştırılması ve ortaya konulması, günümüz toplumu Peygamber’ den (s.a.a) sonra gerçekleşen ve ibret ve ders alınması gereken toplumsal ve siyasi değişimleri bilmeye ve öğrenmeye, geçmiş toplumlardan daha fazla ihtiyaç duymaktadır. Çünkü olaylar günden güne daha karmaşık ve içinden çıkılmaz bir hal almakta ve bazıları bu yapıyı ortaya çıkaran faktörleri birbiriyle karıştırmakta ve hatta unutturmaya çalışmaktadırlar.

Bazen olaylar bir anda gerçekleşir ve çok kısa bir sürede, çok geniş kitleler üzerinde etki bırakır, ama bazende ortaya çıkan  çok önemli olaylar öyle bir şekilde gerçekleşir ki, köklerini ve gerçekleşme sebeplerini on yıllar öncesinde aramak gerekir. Aşura hareketi bu tarz olaylara en mükemmel örneklerdendir.

Bu büyük olayın tohumlarının, Yezidin hükümete geçtiği o bir kaç günlük veya bir kaç aylık zaman içinde ekildiğini düşünmek akıllıca bir düşünce olmaz. Bu olayın gerçekleşmesine neden olan etkenleri araştırmak, İmam Hüseyin’ in yüce ve mukaddes hedeflerini öğrenmek ve o dönem İslam toplumunun içinde bulunduğu özel şartları anlayabilmek için yıllar öncesine gidilmeli ve büyük bir sabır ve tahammülle araştırılmalıdır.

IQNA: Size göre İmam Hüseyin’ in (a.s) şehadetine ve bu savaşa sebep olan etkenler nelerdir?

İmam Hüseyin’ in şehit edilmesi ve ona savaş açılmasının en önemli sebeplerinden biri, Allah’ın velisine itaat etmek yerine heva ve hevese  itaat edilmesidir.  Allah-u Teala insanlar insanlar için hidayet rehberler seçmiş ve insanlara da bu rehberlere itaat etmeyi emretmiştir. Ama İslam ümmeti, ilahi rehberleri sıradan insanlarla aynı seviyeye indirip, onların emir ve görüşleri karşısında kendi görüşlerini ve başkalarının görüşlerini ortaya koyarak, ilahi rehbere itaat konusunda ihmalkar davrandılar. Bir toplumda ilahi rehbere itaat terk edilirse, orada ilahi evliyaların katledilmesi çok kolay olacaktır, çünkü İlahi velayetten çıkan şeytanın velayetinin altına girecektir, bunun çeşitli örneklerini geçmiş Peygamberlerin zamanlarında da müşahede ediyoruz.

Ümmetin basiretsizliği de İmam Hüseyinin bu kadar kolay katledilebilmesine diğer bir olmuştur. Arefe günü, İmam Hüseyin hac amelini yarıda kesip, hareketini başlattığında, orada bulunanların çoğu, İmam’ ı bu işten vazgeçirmeye çalıştılar. Bu tehlikeli yolculuğa çıkmamasını, ölüm tehlikesi olduğunu söylediler, oysa orada tehlikede olan İslam diniydi, zahiri koruyup, hac ameline devam ettiler, İslamın batınında yapılmak istenen tahrifatı görmezden geldiler.

Allah’ın velisine tam bir itaat, dinin asıl temelini oluşturan sütunlardandır, ama ne yazık ki, o dönemde çoğunluk, dinin aslı ve sütunu olan İmamın, zulme baş kaldırdığını görmelerine rağmen önemsemediler, dinin aslı olan İmamı bırakıp, dinin zahirine sarıldılar.  Bu basiretsizliktir, vazifeyi doğru teşhis edememektir.

 IQNA: İmam Hüseyinin (a.s) hidayet ışığı olduğu söyleniyor, peki neden bir grup bu hidayet ışığını görmedi ve onunla savaştılar? 

İmam Hüseyin' in (a.s) savaş istemediği ve başka bir yere gitmeyi önerdiği doğrudur. İmam Hüseyin'in (a.s) bu teklifinin sebebi, ölüm korkusu veya kendi hayatını ve Ehl-i Beyt' inin hayatlarını korumak istemesi değildi. İmam ümmetin babası konumundadır ve hatta İmamın ümmete olan sevgisi ve şefkati, bir babanın sevgi ve şefkatinden daha büyüktür.

İmam Hüseyin' in (a.s) kıyamının sebeplerinden biri, zulme karşı savaşmak ve mazlumları savunmak, insanları uyandırmak ve kurtarmaktı ve İmam Hüseyin (a.s) mübarek hayatının son anına kadar insanları bu kurtuluşa ulaştırmaya çalıştı.  Ve hatta savaş meydanında, o son anlarında, etrafı düşmanla sarıldığı o lahzada bile onlara hidayet yolunu anlatmaya ve ebedi helakete uğramalarına sebep olacak bu işten vazgeçirmeye çalıştı. İmam Hüseyin’in Aşura günü yaptığı aydınlatıcı konuşmaları, İslam ümmetine liderliği ve imamet yönünü ortaya koymakta ve onların hidayetleri için nasıl çabaladığını göstermektedir, ama ne yazık ki makam ve mevki sahibi olma arzusu ve dünyevileşmek, insanları o Hazretin bu yüce cömertliğinden faydalanmaktan alıkoydu.

Çok az kimse İmam Hüseyin'in (a.s) hidayetinden faydalanabilmiştir ki, bunlar İmam Hüseyin'in (a.s) ilâhi öğretileri  ve onun vahiy kaynaklı ilmi vasıtasıyla yetişen  sahabeleri ve yaranlarıdır, ki bu öğretiler sayesinde en yüksek derecelere ulaştılar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in; "Hüseyin hidayet nuru ve kurtuluş gemisidir" buyruğunun hayat bulmasıdır bu, ona tabi olanlar kurtuluşa erdiler. İmam Hüseyin (a.s) her zaman doğru yola hidayet eden ve yolu  aydınlatan bir ışık olmuştur ve bu hadise göre, herhangi bir zamanda ve mekande doğru yola hidayet olan herkes bunu İmam Hüseyin' e (a.s) borçludur. Ne kadar güzeldir “İhtinas Siratel Müstakim" ayetine bu açıdan bakmak ve ne kadar güzeldir dosdoğru yola hidayet olma şartını İmam Hüseyin'in (a.s.) ışığından faydalanmakta görmek.

IQNA: Önceki açıklamanızda, İmam Hüseyin’ in (a.s) tüm zaman ve mekanları aydınlatan hidayet ışığı olduğunu söylediniz, size göre İmam Hüseyin’ in (a.s) hareketinin asli mesajı nedir?

Aşura kıyamının İslami ve insani boyutları vardır ve tıpkı bir üniversite gibi fedakarlığı, direnişi, özgürlüğü ve sevgiyi öğretir. Toplumda adaletin tesisi, iyiliği emretmek  ve kötülükten sakındırmak ilkesinin gerçekleşmesi, zulme ve istikbara karşı ve mazlumların haklarının savunulması, İslami ve kuşatıcı bir hükümetin kurulması, insanlığın her türlü zâhirî ve dünyevî esaretlerden kurtarılması, şeytana kulluktan, zâlim yöneticilere itaat ve onlardan korkmaktan kurtarılması ve  bu zahiri esaretlerle birlikte toplumun cehalet, taassup, İslami emir ve öğretilere karşı duyarsızlık, nefsani heva ve hevesler gibi batıni esaretlerden de  kurtarılması konusunsa toplumun önde gelenlerinin büyük bir sorumluluğu olduğunu ve duyarsız kalma haklarının olmadığı mesajını vermektedir Aşura bizlere. Dolayısıyla Aşura’ nın insanlık tarihi boyunca ilahi peygamberlerin mesajı gibi sabit bir mesajı vardır ki, bunun en temelinde zulme karşı koymak ve mazlumları savunmak vardır.

Aşura kıyamı belli bir zamanda ve mekanda olmuş ve bitmiştir ama onun mesajı Hz. Ademden başlayıp, Hz. Hateme(s.a.a) kadar kesintisize bir şekilde iletilen bir mesajdır ve günümüz toplumları içinde dersler ve ibretler içermektedir. Aşura’ nın ana mesajı zulme karşı mücadele etmektir ve bu da sadece zahiri zulüm ile sınırlı değildir. İnsan, şeytanın ve nefsinin zulmüne karşı savaşmalıdır. Dolayısıyla her insanın içinde Yezid'in ordusu gibi savaşılması gereken bir ordu vardır. Kerbela hadisesine, Aşura gece ve gündüzüne bakacak olursak, İmam Hüseyin safında dimdik kalabilenlerin, ilk önce şeytana karşı kıyam ettiklerini ve nefisleri ile mücadele edip, onu yere serdikten sonra Allah katında en yüksek dereceye ulaştıklarını görüyoruz. Aynı şekilde karşı tarafta, yanş Ömer-i Saad ve Ubeydullah B. Ziyadın ordusundakilerinde nefsani heva ve heveslerine yenik düşerek  ebedi azaba düçar olduklarına şahit oluyoruz.

IQNA: Muharrem ve Aşura toplumun dini ve ahlaki durumunun düzelmesi konusunda nasıl bir katkısı olur ve son yıllarda İslam toplumda ne gibi etkileri olmuştur?

Aşura ve Muharrem günlerinde insanlar İmam Hüseyin (a.s)’in matem meclislerine aşk ve şevkle katılırlar. Dolayısıyla bu meclisler, insanlara din ve ahlakın mesajını iletmek için büyük bir fırsattır.  Burada konuşmacı ve Ehlibeyt matemini aktaran meddahlara çok büyük görev düşmektedir. Bu meclislerde, konuşma, şiir ve mersiyelerde İslam toplumuna yol gösterici ve aydınlatıcı mesaj barındıran içerikleri sunarak, Hüseyni hareketin öğretilerinin halka net bir şekilde ulaştırılmasını sağlamış olurlar ve  böylece İslam toplumumda Ali ahlakı ve Fatıma yaygınlaşacaktır.

IQNA: Genellikle İmam Hüseyin(a.s)’den çok az bahsedilmektedir ve en çokta Muharremin ilk on gününde..Size göre İmam Hüseyin(a.s)’in Aşura öncesi 57 yıllık yaşantısını araştırıp, öğrenmek ne derecede zaruridir?

Kerbela hadisesini ve Hüseyin'in destanını anlamanın ve Aşura mesajını almanın ilk şartı İmam Hüseyin'i (a.s) tanımaktır. İmam Hüseyin'in (a.s) hayatını Kerbela ile sınırlayacak olursak, İmam (a.s)'ı sadece sıradan bir savaşçı ve hak arayan bir insan olarak görmüş, O hazretin velayet, masumiyet ve büyüklüğünü derk etmemiş oluruz. Bu nedenle İmam Hüseyin'in (a.s.) kıyamını, destanını  ve Aşura mesajının hakiki bilgisini doğru bir şekilde idrak edebilmek, o hazretin İmamet dönemi ve gençlik yıllarını tanımakla mümkün olur . Birini rol model olarak alıyorsak kendimize, onun hayatının tüm yönlerini ve boyutlarını, ilmî yönlerini ve ameli yönlerini tam anlamıyla tanımalıyız.

Muhabir: Morteza Karimi

captcha