Uluslararası Cami Sempozyumu
Tahran, 8 Ekim 2018 - Türkiye Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Huriye Martı: "Çocuğun ayağı camiye alışsın, yüzü camide gülsün istiyorsak, çocuğun annesini de camiye davet etmek gerekir."
Türkiye Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Huriye Martı, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Uluslararası Cami Sempozyumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, Hazreti Muhammed'in hicretle başlayan İslam medeniyetindeki ilk kararının mescit inşa etmek olduğunu söyledi.
Caminin sadece ezanın, ibadetin değil, ilim ve irfanın da yuvası olduğunu dile getiren Martı, "Cami ile ibadet, ibadet ile hayat arasında sürekli bir akış bulunur. Cami, ibadetin hayata can verdiği, hayatın ise ibadet neşvesine dönüştüğü mukaddes mekandır. Dolayısıyla gönüllerin sükuna erdiği, zihinlerin beslendiği, insanların güven bulduğu bu mekan, elbette ki insanların merkezinde olmalıdır." diye konuştu.
Martı, Diyanet İşleri Başkanlığının yurt içi ve dünyanın her yerindeki camilerin inşasına destek olduğunu belirterek, milletin büyük destekleriyle yapılan camilerin en büyük arzusunun da genç cemaate kavuşmak olduğunu anlattı.
Yaşlanan, suskunlaşan ve gün geçtikçe tenhalaşan bir caminin boynunun bükük kalacağını söyleyen Martı, "Diyanet İşleri Başkanlığımız, 'yaşayan cami modeli' ile tıpkı medeniyet köklerimizde olduğu gibi bugün de camilerimizin hayatın merkezinde yer alması için çaba göstermektedir. Çocuklara camiyi sevdirmek, onlara beklendiklerini hissettirmek hepimizin görevidir. Çocuğun ayağı camiye alışsın, yüzü camide gülsün istiyorsak, çocuğun annesini de camiye davet etmek gerekir." ifadelerini kullandı.
Camilerde mimari ve sosyo-kültür konularının işleneceği sempozyum yarın sona erecek.
Kaynak: Milliyet
Caminin sadece ezanın, ibadetin değil, ilim ve irfanın da yuvası olduğunu dile getiren Martı, "Cami ile ibadet, ibadet ile hayat arasında sürekli bir akış bulunur. Cami, ibadetin hayata can verdiği, hayatın ise ibadet neşvesine dönüştüğü mukaddes mekandır. Dolayısıyla gönüllerin sükuna erdiği, zihinlerin beslendiği, insanların güven bulduğu bu mekan, elbette ki insanların merkezinde olmalıdır." diye konuştu.
Martı, Diyanet İşleri Başkanlığının yurt içi ve dünyanın her yerindeki camilerin inşasına destek olduğunu belirterek, milletin büyük destekleriyle yapılan camilerin en büyük arzusunun da genç cemaate kavuşmak olduğunu anlattı.
Yaşlanan, suskunlaşan ve gün geçtikçe tenhalaşan bir caminin boynunun bükük kalacağını söyleyen Martı, "Diyanet İşleri Başkanlığımız, 'yaşayan cami modeli' ile tıpkı medeniyet köklerimizde olduğu gibi bugün de camilerimizin hayatın merkezinde yer alması için çaba göstermektedir. Çocuklara camiyi sevdirmek, onlara beklendiklerini hissettirmek hepimizin görevidir. Çocuğun ayağı camiye alışsın, yüzü camide gülsün istiyorsak, çocuğun annesini de camiye davet etmek gerekir." ifadelerini kullandı.
Camilerde mimari ve sosyo-kültür konularının işleneceği sempozyum yarın sona erecek.
Kaynak: Milliyet
En çok konuşulan başlıklar 